Türkiye- Rusya arasındaki ilişkiler son yıllarda büyük bir hız ve gerilimle seyrediyor. 24 Kasım 2015’de bir Rus uçağının Türkiye-Suriye sınırında Türkiye tarafından düşürülmesinin ardından iki ülke arasında ciddi bir kriz yaşandı. Rusya’nın ambargosu sonrası kapanan ekonomik işbirliği kanalları Türkiye’yi yalnızca milyarlarca dolarlık bir zarara uğratmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin kendisi için dış politika önceliklerinden biri olan Suriye üzerindeki (hem doğrudan hem dolaylı) denetimini de fiilen kaybetmesine yol açtı. İki ülke arasında yaşanan bu ciddi kriz 27 Haziran 2016’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın mektubu sonrasında düzelmeye başladı ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kayda değer bir hız kazandı. Yaşanan tüm krizlere rağmen iki ülke arasında gelişen işbirliğini nasıl yorumlamalıyız? İki ülke arasında ilişkilerin neredeyse sıfırlanmasının ardından, Rusya’nın çok kısa bir zamanda Türkiye’nin yeniden en önemli siyasi/askeri/iktisadi ortaklarından biri haline gelebilmesini nasıl açıklamalıyız? Yazının tümü için TIKLAYINIZ